GenelAGİT 7 Haziran Genel Seçimleri’ne İlişkin Final Raporu’nu Açıkladı

AGİT 7 Haziran Genel Seçimleri’ne İlişkin Final Raporu’nu Açıkladı

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından 7 Haziran 2015 Milletvekili Seçimleri’ni gözlemlemek için Türkiye’ye davet edilen, bu süreçte Uluslararası Şeffaflık Derneği ile de temaslarda bulunan AGİT (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı)Heyeti, final raporunu açıkladı.

Raporda, başta siyasetin finansmanında şeffaflık ve hesap verebilirlik olmak üzere seçim döneminde Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin de iyileştirilmesi ve kamuoyunda farkındalık yaratılması için üzerinde çalıştığı birçok konuya ve eksikliğe değinilirken, Dernek tarafından siyasi partilere ve adaylara yönelik gerçekleştirilen “seçim kampanya bütçesini ve mal beyanını kamuoyuna açıklama” kampanyasının sonucunda azımsanamayacak sayıdaki milletvekili adayının malvarlıklarını kamuoyuna açıklamış olmasına atıfta bulunuluyor.  Ayrıca raporda yine Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin seçim dönemi boyunca kampanya ihlal ve usulsüzlüklerini takip edip Yüksek Seçim Kurulu (YSK)’ya yaptığı bilgi edinme ve şikayet başvurularını bir araya getirdiği ve kampanya izleme, denetleme ve yaptırım uygulama süreçlerindeki sorunların altını çizdiği raporunda bahsedilen konulara değiniliyor ve bu durumun güçler ayrılığı ilkesi ile bağdaşmadığı, YSK’nın yeteri kadar şeffaf ve mevzuata uygun davranmadığı belirtiliyor.

Özetle rapordaki bulgular, eleştiriler ve eksiklikler şu şekilde sıralanıyor;

-Yüzde 10 seçim barajı çoğulcu demokrasiyi engellemektedir.

-Seçim döneminde iktidar partisini eleştiren medya organlarına ve gazetecilere tehdit ve baskı uygulanmıştır.

-İktidar partisi ile diğer partiler arasındaki kutuplaşma ve cepheleşme belirginleşmiştir.

-Anayasa’da tarafsız olması gerektiği belirtilmesine rağmen, Cumhurbaşkanı seçim kampanyalarında iktidar partisi lehine çok fazla rol almış, devlet kaynakları kullanılarak kamu çalışanlarının eşlik ettiği, iktidar partisinin avantajına olan ve muhalefet partilerinin eleştirildiği pek çok etkinlikte yer almıştır. Bu nedenle hem Cumhurbaşkanı’nın Anayasal sınırları dahilinde hareket etmesi hem de kamu kaynaklarının iktidar partisi lehine usulsüz kullanılmaması için çok fazla sayıda şikayet dilekçesi yazılmıştır.

-Genel anlamda seçim kampanyaları özgür bir şekilde gerçekleştirilse de muhalefet partilerinin etkinliklerinin bir kısmı Cumhurbaşkanı ya da Başbakan’ın etkinlikleri ile çakışmaları nedeniyle iptal edilmiştir.

-Muhalefet partilerinin bazı kampanya afişleri Cumhurbaşkanı’na hakaret gerekçesiyle kaldırılmıştır.

-Muhalefet partilerinin ofislerine ve adaylarına çeşitli saldırılar gerçekleştirilmiştir.

-YSK’nın daha şeffaf olması gerekmektedir. Seçimlerin yönetimi ve kampanyalara ilişkin bazı kararları mevzuat ile uyumlu olmamıştır.

-Var olan mevzuat kapsamlı bir kampanya finansmanı düzenlenmesini içermemektedir. Partiler ve adaylar bağışlar dahil kampanya gelir ve giderlerini kamuoyuna açıklamamışlardır. Bu durum seçim kampanya finansmanında şeffaflığı ve hesap verebilirliği zedelemektedir.

-RTÜK’ün şeffaflığı ve tarafsızlığına ilişkin endişeler oluşmuştur. TRT 1 iktidar partisi lehine yayın yapmıştır.

-YSK kararlarının herhangi bir yargısal denetime tabi olmaması güçler ayrılığı ilkesi ile bağdaşmamaktadır.

-Cumhurbaşkanı’nın seçim kampanyalarında yer almasına ilişkin Anayasa Mahkemesi’ne yapılan şikayet başvuruları seçim gününe kadar sonuçlandırılmamıştır.

-Anayasa, cinsiyet eşitliğine vurgu yapsa da partilerin seçimlerde eşitlikçi uygulamalar yapması için herhangi bir yasal düzenleme yoktur.

-Vatandaşlar etkin bir şekilde gözlemcilik yapamamaktadırlar. İki yurttaş gözlemci grubunun akreditasyon için yaptıkları başvurular YSK tarafından reddedilmiştir.

Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin seçim dönemi boyunca partilerin ve adayların kampanyalarının finansmanına ilişkin yürüttüğü çalışmalar, bulgular ve tavsiyelere paralel olarak AGİT de raporunda en temel eksikliklerden biri olarak seçim kampanya finansmanın şeffaf ve hesap verebilir olmayışının altını çiziyor. Raporda seçim kampanyası finansmanını düzenleyen mevzuatın yeterli olmadığı açıkça belirtiliyor. Partilerin seçim dönemine ait harcamalarının, diğer harcamalarla birlikte yıl sonunda Anayasa Mahkemesi’ne sunulan mali raporda yer alması ve başka hiçbir denetleme mekanizmasının olmaması rapordaki önemli eleştirilerden bir tanesi. GRECO tavsiyeleri doğrultusunda, seçim dönemindeki nakdi/ayni katkıların ve harcamaların periyodik, zamanında ve şeffaf bir biçimde raporlanması ve bu raporların kamuoyuna açık olması gerektiği AGİT’in tavsiyeleri arasında yer alıyor. Ayrıca, seçim finansmanının kurumsal denetiminin artırılması gerektiği de belirtiliyor. Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin, birçok sivil toplum kuruluşunun desteğiyle yürüttüğü, kampanyası sonucunda seçim kampanya bütçesini, kaynaklarını ve mal beyanını kamuoyuna gönüllü olarak açıklayan adayların olduğu belirtilirken hiçbir siyasi partinin kampanya finansmanına ilişini bilgilerini açıklamamış olması AGİT’in eleştirileri arasında yer alıyor. 2015 yılında devlet yardımı alamayan HDP’nin kaynak problemiyle ilgili ortaya çıkan kaygılar vurgulanırken, devlet yardımı için siyasi partilerin alması gereken oy oranının %7’den %3’e düşmüş olması olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

AGİT tarafından yapılan tavsiyelerin 1 Kasım 2015 tarihinde gerçekleşecek milletvekili seçimlerinde dikkate alınması gerektiğini belirtmekte yarar görüyoruz. Uluslararası Şeffaflık Derneği olarak bu seçim sürecini de yakından izleyerek, özellikle siyasetin finansmanı alanındaki ihlalleri, başta kamu kaynaklarının usulsüz kullanımı ve kamu görevlilerinin yapamayacağı işler olmak üzere seçim dönemine ilişkin tüm kampanya ve propoganda ihlal ve usulsüzlüklerini takip edip kamuoyuna duyuracağız ve yetkili makamlara iletilmesini sağlayacağız.

AGİT Raporunun Türkçesi için: https://www.seffaflik.org/wp-content/uploads/2015/02/Agit-7-Haziran-Secim-Heyeti-raporu_TR.pdf

İngilizcesi için: https://www.seffaflik.org/wp-content/uploads/2015/02/OSCE_7June_Final-Report_EN.pdf